2 Aralık 2014 Salı

İlle de ...

Kuruluş dergisi yayım hayatına atılalı neredeyse bir yıl oldu. Yapılmak istenen bakımından  oldukça hızlı yürüdü, dergi. İlk bir yıl içinde amaç edinilen, geçildi. Sanırım siyaset ve edebiyat ortamının hareketli durumuydu bunu sağlayan şey. Düşüncesi hızlı seyretti derginin. Üstelik kendisini reklamlamadan yaptı dergi bunu. Kuruluş dergisinden bir iki edebiyat  sitesi   dışında bahseden olmadı.  Senden metin şiir isterler ama Kuruluş’u haber yapmazlar. Yapmasınlar. Umurumda değil.  Mesela dünyabizim ilk sayının tanıtım metnini geri göndermişti.  Yani yayımlamamıştı. Yine de arayan buluyor, görüyor. İnternette tıklanma sayısı yüz bine yaklaştı. Bir yıllık tıklanma sayısı bu. Bu tıklanma sayısı önemli mi? Değil. Dergiden para kazanmak gibi bir niyetimiz yok. Paramız var yani. Parasızlık yazdırmıyor bana anlayacağınız. Milletin acıları yazdırıyor.  Kimseden reklam parası da alınmayacaktır. Reklamsız başlar reklamsız biter, iş.  Merkezi bir dergi olmaya da yaklaşmayız.  Merkezi dergilerde yazanların yüzyıllık tekrarcı teranelerini  ne yapayım. Yazmış olmak için yazanlardan ve çıkmış olmak için çıkan dergilerden Allah’a sığınırız. Kurucu unsurları aydınlatacak gerçekçi metinler beklemek hakkımızdır. Çünkü dergimizin adı Kuruluş’tur. Son yüzyılın batı ivmeli  medeniyet, kültür muhalifliğini yadırgarız haklı olarak.  Onları açıkçası bu topraklara has bir tutum içinde de sayamayız. Medeniyet ve kültür muhaliflerinin ellerinde bugün dişleri dökük bir Türkçenin dışında bir şey olmadığını görüyoruz. İslamcıların dillerinin yaralı olmasının bu tavra bağlı olduğu bilinsin istiyoruz.  İyiliği, güzelliği öne alıyoruz. Medeniyet, kültür, millet, devlet dörtlüsü vurgumuzdur. Devleti hal eden medeniyeti, kültürü, milleti de hal etmiş demektir. Halcilere muhabbettimiz yoktur. Hal neticesinde, yüzyıllık Ortadoğu kavgalarında can vermiş milyonların hatırına yoktur. İslamcılık bizde aslında bu noktada başladı. Hal ile daha açıkçası. Şimdi nerede? Yok. Şundan yok.  İçinde ilahi aşka yer vermeyen hiçbir ekol bizim topraklarımızda yaşama şansına sahip olamaz. Allah güzeldir, Allah’a güzel  inanılır. Dini, dana gibi yaşamak kalır aksi halde geriye.  Ya da medeniyet muhalifi olmak. İnanırız ki gelecekte halkın Ankara siyasından istediği şu ses bu hakikatin kapısını aralar.  Biz Mehmetli milletiyiz, Mehmetli medeniyeti içinde.



adem kalan