23 Aralık 2017 Cumartesi

DENGİME


Kelimeler gider, anlamla kalırım
Çevreye bakışla dağılırım

Böyle bile olsa
Sevgindeki karı yarandaki çöreği
Anlayandır ancak insanın dengi

İnsan insana yağmur gibi yağar
Dostlar bunun için var

Allah’ın emek verdiği insanım
İndirmeyin beni bu kadar alçaklara
Yel gibi tekrar dağa çıkayım

Der, yeri gelince söyleyen
Bilgideki eski vücudu kaldırın
Ona doğanızdan üfleyin

Gerisine aldırmayın


Y.Türk

21 Aralık 2017 Perşembe

ARI DURU


Düşünün ta öteleri
Ve içinde olmayan insan töreleri
Yüreğime doğru itilen
Saydam anlam ve duygu kümeleri
Sırf Allah’ın emekleri
Bir kuşun
Kanatları gibi geldi yüzüme değdi
Söylememe izin vermiyor yeryüzünün ne bünyesi
Ne şekli
Cennetteyken söylediğim bu sözleri

Hiçbir akımın hiçbir ekolün
Markasını taşımayan uzak manaları
Yirmi yıl ömür süren ama
Bin yıl yaşamış kartal gibi şanlı bakanları
Suretlerinde dünya tarihi olmayanları
Ayakta kalmak için
Cümlelerin toprağına ihtiyaç duymayacak denli
Arı duru olanları

Kınamamalı
Dili pabuç olarak kullanmayıp
Kanatlarıyla uçan bu manaları
Göz onlar için yaratılmış olmalı



Y.Türk

19 Aralık 2017 Salı

GÜNÜM GELDİ

Kar bu akşam cin taneleri
Geçeyim tuhaf şeyleri

Kıvamıdır şimdi
Sırtında yol almanın bir bilginin
Rabbim yalınlığın ne deli

Ben Yakup’un
Gelecek zaman eki
Yusuf’um gelir umusu
Ömrüme ömür katar de mi

Yakup’a özen
Benim doğamın işi

Kuşağımın bünyesine göre
Şifa veren Rabbim
Yusufla doldur
Tabiatımda boşalan yeri

Benim gibi
Bir konuğunu gözyaşı
Yüzyıllardır bekledi

En kırgın notayla
Buluşmak için kullanacağım
Dünya adlı adresi

Ve insanım, şişedeki anlamım
Günüm geldi kır beni


Y. Türk

17 Aralık 2017 Pazar

ÇAĞRILMA



Ben çağrılmayı bilen
Yazdığım mısralar gibi fethettiğim topraklar mısın sen
Sokaklarıma flütten notalar gibi çıkan
Sarı çiçek gibi sarı başlattın bizi her şeye niçin sen
Fanilik yeryüzü ekolü bunu sarıyla bildim ben
Acılar uçup gitmesin diye küreye yerçekimi veren
Ağlarken yürekte bir şey taşır insan, kimden?
Gözyaşından sonra pırıl pırıl bakış yeşerten
İnsan ki Tanrısından böyle sürprizler uman

Aşkın ovalarına her çiçeği tek tek
Tanrı’ya eğilsin diye bırakan

Secde tabiattır geceleyin gündüzün
Senin elinle çizilen

Selamın  pınardır ah  alabilsem
Bir sağa bir sola oluk oluk akan

Benden uzun yaşayacak mısralarımı geleceğe rüku halinde koyan
Kalemime cennete yürür gibi yürük yazdıran
Bir dizenin evreninde yıldızlarla yapayalnız bakışık bırakan    
Her şeyden geriye tek bir şey kalır         
Beni çalış, bitir, aşka götür sen         



Y.Türk

8 Aralık 2017 Cuma

HER


Her şey söylenmemiş
Tanrı’nın eli
Bazı ağızları kapamıştır

Güzellik kendi evreninde
Tıkır tıkır akmıştır



Y.Türk

7 Aralık 2017 Perşembe

KUDÜS


Kudüs bizim ezeli ve ebedi davamızdır. Ne daha önceki dönemlerimizde ne  Selçuklu ne de Osmanlı devirlerinde bu dava kesintiye uğramıştır. Türkiye de bu davaya katılabildiği kadar dahil olmuştur. Ancak bu yüzyıllık süreçte Kudüs konusunda etkili bir duruş ya da eylem ortaya çıkmamıştır. Siyonizmin, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasıyla başlayan Kudüs işgali artarak devam ediyor. Ve bugün Kudüs, Sezai Karakoç’un bakış açısıyla söylersek insanlığın ortak şehri olmaktan çıkmaya doğru gidiyor.

Kudüs, metafizik bir şehirdir. Bir yönüyle gökte yapılıp yere indirilmiş gibidir. İnsan yapılırken bir şehir de şehir yapılıyorsa bu durumun en yetkin örneği Kudüs olmuştur. İnsanı kavrama, hissettirme ve içinde yaşatma yönünden Kudüs, doğuştan yetenekli bir şehirdir.  ...Musa’dan İsa’ya, İsa’dan Hametül Enbiya’ya devrederek gelmiştir. Kudüs, işte bu devirin, son devirin,  son ve ebedi durağın yani İslam’ın şehridir. Kur’an’ın şehridir.

Anlayışımıza göre Mekke, Medine ve Kudüs; yeryüzünce eda edilen üç ulu rekat gibidir. Dünyanın üç büyük secdesidir. Ve Kudüs aziz bir secde olarak, asla Yahudi postallarına açık bırakılamaz. Çünkü bu bir secde davasıdır.
***
Din yorgunu değiliz.
Kudüs yorgunu değiliz.
Secde yorgunu değiliz.
Bilhassa bunların her daim tazesiyiz, ışkınıyız.
***

Kudüs konusunda çok çetin ve yüksek bir problemle karşı karşıyayız. Ancak bilelim ki inancı sağlam ve bir olan Müslümanlar için bu yükseklik pek de aşılması zor bir engel sayılmaz. 


Y.Türk

3 Aralık 2017 Pazar

BİLDİM



Gittiğini ardından
Gözlerimi bir çağ gibi kapatarak
Gördüm

Terkin elindeki acı tartıyı
Ve işçiliği bildim

Eşsiz sanat sabırla
Göğsümde pencere deldim
Sema kıpır kıpır
Sureler, kuşlar  dedim

Elimdeki çiçeği
Seni bana özleten Allah’a
Derdim

Eyüp gibi beklerken seni
Ey yaralarım!
Allah’ın istediğini yapın dedim

Evrende yapayalnız duyguydum
Anlaşılmak için
Taşa resme yazıya
Dönüşmeye çalışmadım

Allah beni her çeşit anlar dedim


Y.Türk