GÖRMEDEN ÖLMEK-
İBRAHİM TENEKECİ (Profil
Yayınları, 2016)
Önceki
kitaplarında İbrahim TENEKECİ, gördüğü şehirlere veya yerlere karşı da
nesneleri muhatap alarak unutma beni,
derdi. Bu kitabına ise, hayatına ‘ey ömrün unutma beni’ şeklinde bir ünlemeyle
giriş yapıyor. Ölüme, ölüm duygusuna hazırlıktır aslında, bu deyiş. Ancak
Görmeden Ölmek ibaresi de yine
tamamlanmamışlığın, gözleri açık gitme duygusunun dışa vurumu gibi duruyor.
Şiire ömür veren Akif’in, sanatı için ‘Üç buçuk nazma gömülmüş heder’ cümlesini
de hatırlatıyor. Büyük şairler böyledir. Bir yabancı şairin ‘abartmayın
yetenektir’ dediği gibi de değil mesele. Şiir adına tevazu iyi bir şeydir.
Yahya Kemal’de bu duygu yok mesela. Kendisinden sonra şiirin biteceğini
belirtecek kadar şiirine aşık birisidir o. Tenekeci’nin bu tür hissedişleri,
şair için, şiirinde büyük ve olgun duraktır aslında.
İnsanı yerinden eder gözlerin
Suların serin, toprağın haklı
Kusursuz kuşlar, çayırlar ve tay
Anlatma, inanmazlar-hep öyledirler
Ölmekten dönerler her akşam eve
Ekmeği bilirler, bilmezler buğday
Yukardan bakarlar, dünyadan sana
Sakın sırrını deme onlara
Düzlükte garipsin, dağlarda pırnal
Bulmuşsun fakat yeniden ara
Yukarıda
bahsettiğimiz şahsiyet genişliği Tenekeci’nin poetikasına da yansımış. Artık
Tenekeci şiiri, o derece üstü açık göğe değgin bir şiir ki, yeri ve göğü aynı
nazar içinde mana olarak eritiyor. Rahmet hem gökten hem de yerden yağıyor.
Mevlana’nın ‘görklü bakış’ı yani yüce tefekkürü gibi. Aslında bahsettiğimiz
şiir kitabı, hece şiirleriyle doludur. Mehmet Emin veya Yedi Meşaleciler
hecenin bugün geldiği bu yeri görseler sanırım şaşırırlardı. Bugün hece şiiri
sadece biçim bakımından bu eski hece şairleriyle bir ilgi taşıyor. Nüve ve
bünye olarak ise daha başka yepyeni bir şiir. Bugünün hece şiirinde, o ellili,
altmışlardaki serbest şiir karşısındaki eziklik yok. Hece şiirini yöneten iyi
şairler iyi ortamlar iyi bir bilgi akışı, büyük ve derin duygular var.
Yeprem Türk