UZUN SÜRDÜ HAZIRLIĞIM, CEVDET KARAL (Everest Yayımları, Mayıs 2017)

Kime neyi, nasıl itiraf edeyim
Anlatsam bir anlayan çıkar mı ki
Batakhanelere sızan ezan sesinin
Yüreğe nasıl işlediğini
Bana kalırsa daha yücedir onun hissi
Bir cami avlusunda beklemekten namaz vaktini
Diyecek kadar
mekan algısında ve mekanlar arası alt üst sınıf ilişkisinde değişiklik
yapmıştır. Ve bu durumda da, kendi açısından haklı olacak kadar bir duygu ve
psikoloji yaratmıştır. Ancak, kadim ilahi tarzının övdüğü çevreyi alt edecek
kadar bir estetik ve haklı bir durum taşımaz. Sadece farklılık oluşturma adına
ilgi çekecek garip bir zevk oluşturuştur o kadar.
İkinci özelliği
bu kitabın, Tanrı ile ilişkisinin oldukça duygusal planda olmasıdır. Çoğu
şiirde Allah ile iletişime geçilmiştir. Fakat bu iletişimin ham kaldığı
yerlerde şiirler, okuyucusuna sanki ‘günah fikrini’ yaşatıyor. Ancak şiirdeki
duygusallık ve patetiklik bu fikri öldürüp, okuru şiirin içinde tutmaya devam
ediyor. Şiirler okunup bitirildikten
sonra okuyucuyu, bir Molla Kasım olma yoluna sokmaya zorlayan bir intiba
kalıyor.
Bu yüzden bu
tür şiirler, kuyruk yağı ara ara da vita yağı gibidir. Ateşsiz bırakırsanız donar.
Alevi ise miniminallik ve daha çok da patetiklik yani duygusallıktır.
Arada
spontanlık göze çarpıyor, Cevdet Karal şiirlerinde. Fakat spontan gelişen
yerler, yukarıdaki benzetmemizin dışındadır. Spontan kısımlar daima akıcı ve sıvı
haldedir. Katılıktan uzaktır. Gönlün kağıda düşürdüğü berrak fragmanlardır.
Zaten şiirlerin bu parçalarının da yüzünde ışık, canlılık, hayat vardır.
Yeprem Türk