Etrafımız Amerikan askeri üsleriyle
çevrelenmeye çalışılıyor. Güneyimizde PKK yapılanmasıyla, Polonya
ve Balkanlarda çekiç güçlerle; Akdeniz’de Yunanistan gibi küçük devletlere kurulacak garnizonlarla sıkıştırılıyoruz.
Eskiden kültür ve uygarlık üzerinden yapılırdı bu kuşatma, ama şimdi askeri
kuşatmalar devrede. Büyük ihtimalle Batı, uygarlık sömürüsü üzerinden
yapamadığı şeyleri militarist şekle büründürüyor. Ama şu da bilinmeli ki, bu
türden baskı aracı kullanarak var olmak isteyen bir felsefe, dünya görüşü ters
etki yapacaktır. Ve bu, Amerika adına, -eskiden sinsi bir şekilde yapılsa da- şu an alenen icra edilmesi sebebiyle zorba ve kaba bir kuvvetle
gelen yeni dünyayı haber verecektir. Ve bu şiddete dayalı çıkış, misliyle
reddedilecektir. Amerika militarist çağı başlatmak istiyor ancak insanlık buna izin vermeyecektir.
Çünkü bu tutumun karşısına medeniyeti, insanlığı savunan bir kurum ya da yapı çıkacaktır.
Batı, kendisini hümanizmle başlattı ve bu fikirle küreselleştirdi. Sahte bir
insan sevgisi pazarladı. Oysa şu an Amerika ve Avrupa, kendisi dışında
herkesten nefret ediyor. Aslında, Trump,
Amerika adına küreselliği bırakıyoruz derken, hümanizmden vazgeçiyoruz
demek istiyor.
Ne der Ezra Pound ‘Sanatı,
felsefeyi izlemek istiyorsan parayı takip et’.
Doların dünya üzerindeki hakimiyeti geriye çekiliyor. Türkiye, Çin ve Rusya bu alanda epey yol kat
etti. Doların tekelini öncelik anlamında kırdı. Doların gerilemesi, aptal bir düş olarak Amerikan rüyasında geriye gidiştir. Amerikan’ın şiddete meyyali de
bundandır.