Yücel Kayıran'ın Hece dergisinin Mayıs 2019 sayısında yayımladığı amentü şiirinin başlığı 'SÜHREVERDÎ; EL- MAKTÜL- Münacat', şeklindeydi. Bu başlık, şiir, kitaba (Sitasis) alınırken şairi tarafından değiştirilmiş. 'münacat; Zerdüşt duası' haline bürünmüş. Allah bilir, biraz daha beklesek neye dönüşecekmiş.
Türk şiirinde Yücel Kayıran'ın amentüsünden sonra 'amentü' kavramı önemini yitirmiş gibi. Artık Türk şiir okuyucuları amentü yayımlayanlara galiba dönüp bakmayacak. Ya da her kavramın şahsiyet sahibi insanların elinde kıymetlendiğini bilecek...
Şiir siyaseti. Muhitlerin siyaseti. Bunlar edebiyat ortamının bir şekilde içinde olan şeyler. Şiirin doğasına aykırı olmasına rağmen şiirin çevresini bir şekilde kuşatan olgular. Eleştiri siyaseti de bu genellik içinde bir yer edinebilir kendisine. Türk şiirinde siyaset nesnesi yapılamayacak tek şey varsa o da 'amentü' kavramıdır.
Özellikle modern Türk şiiri, Tevfik Fikret'ten tutun Sezai Karakoç'a ve İsmet Özel'e kadar bir amentüler geçidine sahne olmuştur. Ve şairler, amentülerine bağlılıklarıyla tartılmışlardır. Sözlerine sadık kalamayacaklar, amentülerine sadakat gösterme kudretini kendilerinde bulamayanlar amentü yayımlamasınlar. Amentü kavramının ruhunu sarsmasınlar, onu sıradanlaştırmasınlar. Modern Türk şiirinde, son amentü hâlâ İsmet Özel'in amentüsüdür.