Severim
Varlığımın Hira’da olan kulağını
Bana koltuk değnekleriyle gelse de rızkımı
Seviyorum anneyi babayı cennetteki belde adları gibi söylemeyi
Sadece Allah’ın yağmurunu değil yasasını da istemeyi
Bineğimi bekanın yoluna sürmeyi
Fanilik tarlasında, ol üstünde
İncir, erik, kavun izlemeyi
Ellerinde lezzetin bavulları
Nereye gider Allah’ın bu tabiattan kulları
Ama sevmem
Tarihin modern insana namerde gider gibi gelmesini
Küfür de sonuçta maziden bir derleme biçimi
Tarihten değil kadimden gelir teoloji
Kâbe’den önce kalp dünyanın ilk evi
Tezin içi her şeyden evvel filozofun kendi içi
Severim sonra elbet kalbime hacca giden aklımı
Tekniği mantığı âlim gönlün başına toplamayı
Ve virdim dünya tatili
Allah’ın gölgesi altında çardağımdır dinlendirir beni
Coşku daim sabah simidi kavrar açlığımın belini
Sanırım yaratılış yapılırken benim ilahim çalınmış
Kalbim Allah’ın memleketi gibi
Sevdim de
Ağız görmemiş sol elimi
Musallaya doğru giden ömür çelebi’mi
Tükenmeye çoktan ikna ettim hayatımı
Dirilik ölümün azı
Düşüp kalkmayı insan olmanın tadını çıkarmayı
Kulları kurcalaya kurcalaya içindeki Tanrı parçacığını bulmayı
İşte böyle sevdim söylemeyi
Yukardan üstüne Tanrı ışığı vuran hikâyeyi
Tanrı Parçacığı: Ruh