21 Nisan 2021 Çarşamba

U-


Severdim yeryüzünde yaşayarak Tanrı'ya görünmeyi. Dertlere pek aldırmazdım, acılarıma ve kardeşlerime her sabah günaydın, iyi dünler dilerdim.  Neşemin de bütün ihtiyaçlarını görürdüm. Zenginlik mal çokluğu değil gönül tokluğudur: Kendimi bu buyruğun teorisiyle izlerdim.

Öğlenin sonlarına denk gelen vakit benim en derin en hassas zamanım. Bu anlar dağlarda ya da en azından bir dere kenarında olmayı dilerdim. Tanrı'nın kokusunu alırdım. İğde dallarının, incir yapraklarının sonsuz ıtırlarına kapılırdım. Tabiat kardeşimdir benim. Bu vakti  kalu bela'dan gelen bir yapıt gibi hissederim.  Her insan bir vakte yazgılı mıdır ? Bazen bir şarkı söylerdim gizli gizli. Yaradan da bazı yerlerde şarkıma girer çıkar gibiydi. Böyle anlarda yaşamım mukim, bahtım iyiydi. Üstümde bir imge vardı cennet kesimli, serin sulara eğimli.

Hüzünde din erken kalkar. Maddenin güzel yemişi seccademi severdim. Güneşin doğacağı yere doğru sererdim.  Sonunda serçe kuş olacakmış da uçacakmışım kadar severdim namazımı. Tekbirimi, kametimi dünyaya karşı güçlü tutardım. Trajediyi değil neşeyi tecrübe etmeye çalıştım.

Ama dedim ya dostlar dünya tuhaftı. Merhamet dünyanın omzunda sırmalı bir atkı. Güveler yemişti yarıdan fazlasını.  Yüreğim şunu ölmüş olsa da hiç unutmamalı. Batı'ya hapsolmuştu, yerkürenin Doğu kanadı. Batı finans ağıyla soyardı Doğu'daki tecelli arsalarını. Delerdi de tüfeğin en alt katıyla yoksulun karnını.

Ve günün sonunda ben denen varlık hep kırıldı, kırıldı. Ve bundan yeni bir üslup yarattı.


Y. Türk