Sağcılık ve solculuk, fikir ve edebiyat tarihimizde olmadık şeyler üstünden tartışılmış.
Yani, Kur’an’da geçen defteri sağ tarafından verilenlerle sol tarafından verilenleri birer sağcı ve solcu yapamayız.
Sağcıları, kurtarılmışlar; solcuları da defteri dürülmüşler olarak addedemeyiz.
İbn-i Arabi’nin Şeceret’ül – Kevn adlı eserinde şöyle yazar: ‘Sağ taraftakilerin bu ruhaniyetten nasipleri: O’na uymalarıdır. Sünneti ve getirdiği şeriati ile amel etmeleridir… Ashab-ı Şimalin, yani solakların da, o yüce ruhaniyetten aldığı nasipleri vardır. O nasipse: Dünyada himaye görmeleridir…
Sağcılık ve solculuk, aslında, birer ideoloji olarak bu bağlamların dışındadır. İki beşerî görüştür.
Defteri sağdan verilen solcular olacağı gibi defterini soldan alan sağcılar da olacaktır.
Bana göre
solcular kimdir. Şöyle söyleyeyim: Solcular: nuru solak olanlar.
Yeprem Türk