Asım Gültekin Ağabeyimiz vefat etmiş. Mekânı
cennet olsun. Onun genç yaşta terk-i dünya eylemesi, bizi çok üzdü.
Edebiyat veya fikir dünyasına şöyle böyle adım
atmış birçok gencin abisiydi. Fethi Gemuhluoğlu benzeri bir ilişki ağı kurmuştu
yeni nesil yazarlarla. Ben de İstanbul’a ilk geldiğim aylarda tanışmıştım Asım
Gültekin ile. Asım Gültekin, Zafer Acar,
Aykut Nasip kelebek ve ben bir ara sık görüşürdük. Üsküdar’ın Çınaraltı Kahvesi,
bizi bir araya getirirdi. Şimdi, bir zamanların edebiyat muhiti, İsmet Özel veya
Nurettin Durman gibi birçok şairin vazgeçilmez uğrağı o kahve de yok.
Etimoloji sahasında düşündü, yazdı Asım Gültekin
daha çok. Kelimelerin hayatlarını inceledi. Karar gazetesinde epeyce yazdı bu
hususta ve ben de takip ettim metinlerini. En son dünya gözüyle gördüğüm yer
ise sanırım bir buçuk ya da iki yıl önce Üsküdar Yedi Hilal Derneği’ydi.
Bana ‘bir ihtiyacın bir derdin olduğu zamanlar
söyle, çekinme’ demişti. Sağ olsun şahsının böyle bonkör tarafı da vardı.
Sezai Karakoç’un Diriliş fikrinin en has
adamlarından biriydi. Diriliş kitaplarını kütüphane, park fark etmez; sokakta
bazen bir metro çıkışında bazen bir sahil çayhanesinde üniversiteli gençlerle
okumayı, tahlil etmeyi severdi. Yanında hep bir Sezai Karakoç kitabı taşırdı.
Cahit Zarifoğlu’nu da iyi bilenlerden biriydi.
Geride hoş bir seda bıraktı. Onu özleyeceğiz. Rabbim rahmetiyle
muamele eylesin.
Yeprem Türk