Süleyman Seyfi Öğün, Yenişafak Gazetesi, 9 Eylül 2019’da bence tarihî dokunuşlu bir yazı yazdı.
Tarihçiliğin
başlangıç noktasını değiştirecek bir bakışla yazılan bir yazı bu.
Tarih, bir Avrupa ilmidir, Weber’e göre. Bu tezi çürütecek denli delilli ve açık bir metin, Öğün’ün ‘Folivora ve İnsan’ adlı tarih
eleştirisi.
Diyor ki ‘Başta Heredot olmak üzere kadim tarihçilerin
ne kadar tarihçi olmak sıfatını hak ettiği bulanık bir konudur. Ben onların
daha çok birer hikaye anlatıcısı olduğunu düşünüyorum. Kendi sınıflamamda
onların yeri coğrafyacılık, seyyahlık veya bir nev’i edebiyattır. Ama ‘ilk
tarihçi kimdir?’ sorusuna verilecek cevap açıktır. İbn-i Haldun. Bu kadim
parlak zekâ ilk defa, neden-sonuç bağlamında tarihsel hareketlerin, geçişlerin
kapsamlı bir analizini yapmıştı.’
Ve Heredot’da olaylar arasında sebep-
sonuç ilişkisi ve bağlamlılık yoktur. Aslında milletler menkıbesidir, onun
anlattıkları.
Yunan
tarihinin dışındaki tarihleri de barbarlık tarihi olarak kodlamıştır.
Ve Weber ‘Tarih, bir Avrupa ilmidir’ derken ideolojileri, ideolojilere kaynak
oluşturacak Heredot gibi tarihçileri referans kabul etmiştir. Ve Weber’in
sözünü şu şekilde düzeltebiliriz: Aslında ideolojik tarihçilik, bir Avrupa
ilmidir.
Heredot için
Batı’nın ilk ideolojik tarihçisi denebilir.
İlb-i
Haldun’da ideoloji yoktur. Saf tarihçilik yani sosyoloji vardır.
Yeprem Türk