3 Temmuz 2018 Salı

Yusuf’u güzel kılan da derinlikti



Seferber Dergisi, bilge mimar Turgut Cansever’i dosya yapmış. Çeşitli ve önemli yazılar var. Mimari tarzımız kadim haliyle, yeni haliyle ve geleceğe nasıl taşınır konusuyla tartışılmış.

İnsan gibi mimarinin değişmeyen bazı temel özellikleri var, aynen insanın hep iki ayaklı olması gibi.
Mesela nasıl insan üzerinde coğrafya kaderse, mimaride de benzer durum var.  Ya da Allah hem insan hem de mimari eserler üzerindeki kaderini coğrafya üzerinden yürütüyor. Belki de doğrusu bu. Örneğin Marmara İlahiyat Fakültesi Camii hakkında dergide yazılanlar bu açıdan önemli. İstanbul’da çöl ve çöl iklimi olmadığı halde neden camilerimizde çöl tonlamaları kullanılır acaba? Diye soruluyor. Hakikaten, insan, özün aynı kalmasına rağmen, bulunduğu mekana göre çeşitli göz, ten ve ses farklıları kazanır ve mimari de bundan azade olamaz.

Turgut Cansever’ göre mimarinin birinci ilkesi tevhid’dir. Ve bu tevhid’e en yakın yerden, kendi coğrafi konumu üzerinden başlamak zorundadır. Sonra zaten Kabe’ye uzanır. Ve bu tutum da derinlik ilkesiyle anlatılır, dergide. Çünkü Yusuf’u güzel kılan da derinlikti* denir.

*İsmet Özel


Adem KALAN