2 Haziran 2018 Cumartesi

&



İbrahim Tenekeci’nin kitabından öğreniyorum. Teoman Duralı, şikayet babından, ‘Hayatında bir fidanın olgunlaşmasını izlememiş, bir kuzunun doğumuna şahit olmamış çocuklara Allah’ı anlatmaya çalışıyoruz’ demiş.

Yine İbrahim Tenekeci, ‘Toprakla münasebetimiz azaldıkça, insan olmanın inceliklerinden de uzaklaşıyoruz’ der.

Ve tabiatsız kalmış bir kentin Kur’an kurslarında verilen eğitimle, doğayla iç içe olan bir yerdeki Kur’an eğitiminin birinden oldukça farklı düzeylerde seyrettiği üzerine de bir sürü araştırmalar, açıklamalar yapıldı.
Tabiatın içinde hiç yaşamamış insanların da eksik kaldığı, ilerleyen yaşlarda da bir türlü olgunlaşamadığı da görülmüştür.
Gerçi bütün bu şikayetler bizi şuna vardırıyor. Kadim hayatımızda olan ‘Allah, ben, tabiat’ arasındaki seyru suluğun gerçekleşmemesi, insanda hem kalbi hem akli olarak eksikliğe yol açıyor. Bu seyru suluğun duraklarından biri de çünkü tabiattır. O olmayınca kadim zincir kopmuş oluyor.



 Y.Türk