3 Mayıs 2018 Perşembe

ŞİİRDE ÖZ SORUNU


1)Yahya Kemal, güzel şiirler yazmıştır. Ama şiirlerinde de özsel bir kaybın olduğunu hep hissettirmiştir: O da ahlaktır. Bu nedenden olsa gerek cami cemaati edebiyatına Yunus, Akif, Necip Fazıl ve Sezai Karakoç gibi rahat girememiştir. Daha ziyade balo ve ziyafet salonlarında akıp giden sanat kültürünün bir unsuru halinde kalmıştır.

Hilmi Yavuz ise, bu açıdan Yahya Kemal’e bile yaklaşabilmiş değildir. Hilmi Yavuz’un Bedreddin Üzerine Şiirler dışındaki kitapları, biçimsel kuru bir tat içerir. Medeniyetin ölü unsurlarını bile terennüm etmez. Yahya Kemal kadar şümullü ve derin değildir, onun kullandığı malzeme çeşidi. Hilmi Yavuz, gelecekte büyük ihtimalle azınlığın azınlığı bir cemaatin çay sohbetlerini renklendirecektir.


2)

ve giydik ki, gülün dikişi sökük;
varoluşu Aşk’ın örsünde dövdük;
baktık, beklenen oldu... ne iyi!
bir anlam adına hor görüldük

                               Lanet Şiirleri, Hilmi Yavuz

Hilmi Yavuz şiiri, iki dudağınızın arasında, jest ve mimikleri harekete geçirmeden okunur. Dudaklar bazen azıcık büzülür, bir iki kıpırtıyla tekrar kapanır. Ağzınızı fazla açmaya, dudaklarınızı yormaya ihtiyaç yoktur. Yani birkaç yıl, Hilmi Yavuz şiiri okumaya alışmış kişi, İstiklal Marşı'nı okuyamaz mesela. Kudreti, yeteneği buna yetmez çünkü. Yetmeyince ya Yahya Kemal gibi Milli mücadele zamanlarında Bulgaristan’a kaçar ya da Hilmi Yavuz gibi 15 Temmuz Direnişi’ne katılmak yerine kirli bir cemaatin çukurunda pusuya yatar. Sanatın özsel boyutunu zayi eder.

Oysa İsmet Özel ya da Sezai Karakoç şiirleri okurken, harflerin avurdunuzu nasıl kavradığını, bazen de şiiri ağzınıza sığdırmak için çaba sarf etmeniz ve bütün bedeninizle kendinizi şiire katmanız gerektiğini yani aslında dirilişe, bir ışımaya geçmeniz lazım geldiğini öğrenirsiniz. Özsel, ahlaki boyuta da, dizelerin kaynağına da şahitlik edersiniz.
Şimdi şu şiirleri okumanızı öneririm.

Ben bu şiiri yazdım aşık çeşidi
Öyle kar yağdı ki elim üşüdü
Ruhum seni düşününce ışıdı
Her şeyi beni anlayınca anlayacaksın

                           (Kar Şiiri, Sezai Karakoç)

Ağzının bir kıvrımından cesaret bularak
ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım
kalmışsa tomurcuklar önünde sendeleyen çocuklar
kalmışsa birkaç ısrar ölümle yarışacak
onların yardımıyla dünyamıza acıdım.

...

                                 (Erbain, İsmet Özel)

Aslında şiir, bir zevk meselesidir. Gerçeklik, hakikat, cesaret sorunudur.  Hakikat ve zevk de ahlaktan başka bir şey değildir. Zevk, ışıma samimiyet, hakikat ve ahlak tek hüviyettir sanatta.



Yeprem Türk