10 Şubat 2018 Cumartesi

DEĞİNİ



Platon sanatın nesnesini görünüşler dünyası ve kopyalar olarak tanımlar. Bu konuyla ilgili düşüncelerini sedir nesnesiyle açıklar.  Sedirin aslı Tanrı’nın yaptığı sedir ideasıdır.  Marangozun yaptığıysa sedir ideasının bir çeşididir.  Bu sedirin resmini çizense sanatçıdır, ressamdır, şairdir.  Üstelik sanatçı, resmini yaptığı sedirin bilgisine marangoz kadar bile matuf değildir. Bu konuda bilgisizdir.

Ancak Hacı Bayram Veli bir sanatçı sıfatıyla söylediği şiirinde der ki  ‘İnsan bir şehir yaparken yapılır da’. Aslında bu durum, bizim sanatımızın Platon’un bakış açısıyla işlemediğini gösterir.  Her şiirde sanatçı şiirini yazarken aslında yazılır da. Yani yaşar ve anlattığı hal üstüne bilgi sahibidir.

İbrahim Tenekeci, bir şiirinde ‘İnsana son şekli/ dağ başlarında verilmiş gibi’ derken aslında bir durumu kopya etmiyor. Yaşadığı, soluduğu, bulduğu kadim bir duyguyu yeni formla bize haber veriyor.  Yeni ve orijinal bir haberdir, bu. Kopya değil. Bizzat o halin kendisidir, çünkü şair. Dizedeki gibi edatı benzetim için değil, dizeye isabet bakımından olasılık anlamı katmak için kullanılmıştır.Benzetmeci değildir. Doğruluğu ihtimal dahilindeki bir hissin yaşayıcısıdır.


Y. Türk