10 Şubat 2018 Cumartesi

&


İnsanın duygusu ve kemik yaşı birbirine uyar. Allah korkuyu ve aşkı insana taşıyacağı kadar verir. Korkuda ümitte, aşkta kulun iktisadını gözetir. İbadette de aynı şey vuku bulur. İnsana, salatının kantarına uyacak şekilde bir yönelim verir Allah. Salattan salata fark vardır. Ne kadar insan varsa o kadar da salat var, bünye olarak. Form ise salatta çoğu kez aynıdır. Fakat her salatın iç dünyası, dağları, ovaları ayrıdır. Allah, değişik zenginliklerini her kulunda ayrı ayrı saklar. Bunda da rahmet vardır. Her hazineye örtü gerektir.

Kırk yaşında insan Allah’ın nasıl bir kuludur? Bu konuda ademden ademe derin ayrımlar bulunur. Necis işlerle hem hal olmuş insanda, bu yaşlarda kötü işlerdeki olgunluk ve derinlik artar. Tesir büyür. Eylemlerde keyfiyet öne çıkmıştır çünkü.



Kırk yaşına, beyaz bir hayatın insanı olarak girmek yaraşır. İbadetin cebiri, bu tip bir insana daha ziyade cevelan eder. Duygu ve zekayı hamur gibi yoğurur. İnsan, dış alemle olduğu gibi iç dünyasıyla da sık sık monologa geçer. Düet yapar. Ve manasına bilgelik katar. 


Y.Türk