Türkiye’ bu aralar aynada
kendini seyreden bir ülke. 2000’lere kadar başka ülkelerin bedenlerini seyreden
bir ülke iken Türkiye şimdi kendi rengine, öz ruhuna bakmakla meşgul. İyi
hatırlanır, eskiden yabancı kültürlerin sanat temsilcilerine ilgi ülkemizde had
safhadaydı. Şimdi sokak faaliyetlerinden tutun büyük konserlere kadar bu alaka
zayıflamış durumda. Üstelik Avrupacılarımızda ve Marskistlerimizde de bir zevk
değişimi ve arayışı var. Yani artık Avrupai zevkler Avrupa düşkünlerimizi bile
tatmin etmediğine göre; ülkemizin estetik ve zevkler yorgunu olduğunu, yeni arayışlara girdiğini söyleyebiliriz.
Bakmayın, Türkiye yüz yıllık
bir süreç sonunda yabancı zevklerin dumuruna uğramış durumda. Onlar bizde bir
heyecan bir gelecek uyandırmıyor. Yani onlarda bizim için bir ışık bir
iyimserlik yok. Biraz da Türkiye, modernleşmesini özgül ruhuyla tamama
erdirmeyi murad ettiğinden bu böyle. Artık, değirmenine su taşımak yerine,
değirmenini kaynağın başına kurmak istiyor millet.
Bu
meyanda, Türkiye’nin ruhunu şad eden tek ulu etkinlik 15 Temmuz Direnişi ile
gelen ruhtadır. Yeni kültür ve irfan ışığı oradadır. Milletimizin aynası olması
bir bakıma bundandır.
y.t.