Lirizm Neyin Fedaisi
Lirik şiiri önceleyen dergilere bakıyorum da lirizm denilen
şeye yazık ediliyor. Lirizmin ben bugün aklı başında olduğunu düşünmüyorum.
Nasıl bir sarsıntı geçirir de kendisine gelir lirizm, kestiremiyorum da.
Günümüzün lirizmini ve kapitalizmini ve hazcılığını çoğu yerde kol kola görüyorum. Sanki aynı
soydan gibiler şeklinde poz veriyorlar. İnsanı ayakta tutmak gibi amaçları yok,
bunu kesinlikle seziyorum. Lirizm çünkü aslen bir fedaidir. Gerçek aşkın ya da
fikrin mesela. Şehvetin, cinnetin, şiddetin de. Bu da madalyonun öbür yüzüdür.
Lirizmin en güzel yaptığı şey budur: Fedailik. Kendini çoğu kere düşünür veya düşünmez feda eder lirizm. Bizim
geleneksel lirizm her şeyden evvel imanın,
hakikatin fedaisi vaziyetinde görünür. Çünkü mekan sahibi kimdir, bu, lirizm
için oldukça önemlidir. Mekan, sahibiyle mukayyettir. Ve bu mekanın aklını
mantığını güder, lirizm. Bugün mekan sahibi nedir? Lirizm denen şey, çağımızda
bunu düşünmüyor bile. Kimin fedaisi akletmiyor? Eline keskin bir kılıç
verdiğinizde lirizmin, kesinlikle kesiyor lirizm. Ama işte kimin adına bunu
yapıyor. Hazzın mı, hususiyeti ve akidesi olmayan bir zevkin mi, nefsi
emmarenin mi, şiddetin mi? Yoksa niye bu
kadar, insanın ruhuna bir cıvıklık bir
laletaynlık verir ki, lirizm. Cidden düşünmeyi çok hak ediyor.
Adem Kalan