22 Kasım 2014 Cumartesi

ÇAĞIN GÖÇÜ

Doğu’nun değişik yerlerinde baskı gören insanların merkeze, yani Anadolu’ya sığınması Türkiye açısından ilginç bir deneyim. Aslında tarihin akışını değiştirebilecek türden bir kavimler göçü, bu. İslamcılıktan Anadolu fikriyatına doğru bir zihin kaymasıdır da aynı zamanda. İslamcılıktan çıkış, Anadolu’nun Büyük Doğuculuk fikrine giriştir. İslamcılığın doğuş yerleri bugün hayat olarak iflas etmiş durumda. Eğer gerçekten, İslamcılık yeni bir medeniyet vaat edebilseydi,  bu kavimler göçü oraya doğru gerçekleşecekti. Göç bugün Anadolu’yadır. Yeni bir medeniyetin kaynağına doğru oluyor. Bu akışla birlik kader Anadolu’da yeni ağlar örüyor. Bunu fark etmek lazımdır. Bu insanlar değişik ırklara ait ama,  Anadolu’nun özüne, medeniyet tipine uygun bir millet olma hali ile yola çıkmışlardır. Selçuklu, Osmanlı medeniyeti tipinde bir sürektir, amaçları. Mehmetli medeniyeti, bu kavimler göçünün üstünde yükselen bir grafik çiziyor. Kendileri Mehmetli milletidir, arkada bıraktıkları toprakları da Mehmetli toprakları. Uluslar arası kanunlarla ya da başka tür yollarla bu topraklar sahiplerine iade edilmelidir. Tuhaftır, eskiden Anadolu medeniyet tipleri, dışa doğru Anadolu kuvvesiyle uzayıp giderdi. Bugün kadim medeniyet parçaları, Anadolu’ya, Kutlu devletin saçakları altına giriyor. Farklı yerlerden gelen mazlumlarla bir milletin bir medeniyetin  bir kültürün alt yapısı oluşuyor.  Bunu görmek gerekir. Üretim tarzını bile değiştirebilecek tarihi bir harekettir, bu.


Adem Kalan