ÇAĞIN GÖÇÜ
Doğu’nun değişik yerlerinde baskı gören insanların merkeze, yani
Anadolu’ya sığınması Türkiye açısından ilginç bir deneyim. Aslında tarihin
akışını değiştirebilecek türden bir kavimler göçü, bu. İslamcılıktan Anadolu
fikriyatına doğru bir zihin
kaymasıdır da aynı zamanda. İslamcılıktan çıkış, Anadolu’nun Büyük Doğuculuk fikrine giriştir. İslamcılığın doğuş yerleri bugün
hayat olarak iflas etmiş durumda. Eğer gerçekten, İslamcılık yeni bir medeniyet vaat
edebilseydi, bu kavimler göçü oraya doğru gerçekleşecekti. Göç bugün Anadolu’yadır. Yeni
bir medeniyetin kaynağına doğru oluyor. Bu akışla birlik kader
Anadolu’da yeni ağlar örüyor. Bunu
fark etmek lazımdır. Bu insanlar değişik ırklara ait
ama, Anadolu’nun özüne, medeniyet tipine
uygun bir millet olma hali ile yola çıkmışlardır. Selçuklu, Osmanlı medeniyeti tipinde bir sürektir, amaçları. Mehmetli
medeniyeti, bu kavimler göçünün üstünde yükselen bir grafik çiziyor. Kendileri
Mehmetli milletidir, arkada bıraktıkları toprakları da Mehmetli toprakları.
Uluslar arası kanunlarla ya da başka tür yollarla bu topraklar sahiplerine iade edilmelidir. Tuhaftır,
eskiden Anadolu medeniyet tipleri, dışa doğru Anadolu
kuvvesiyle uzayıp giderdi. Bugün kadim medeniyet parçaları, Anadolu’ya, Kutlu
devletin saçakları altına giriyor. Farklı yerlerden gelen mazlumlarla bir
milletin bir medeniyetin bir kültürün alt
yapısı oluşuyor. Bunu görmek gerekir. Üretim tarzını bile değiştirebilecek tarihi bir harekettir, bu.
Adem Kalan