 |
YÜCEL KAYIRAN |
Düşüncenin ne yöne doğru evrileceğini kimse bilemez, diyor Martin Heidegger. Ama düşünür, filozof ve şair kendi düşündüklerinin gelecekte nasıl bir seyir göstereceğini tahmin edebilir. Bir zihin, sonraları hangi isimle yoluna devam edeceğini bulamaz ama nasıl bir zihne emanet teslim edeceğini hayatın rengiyle, kokusuyla, tavrıyla yani gidişatıyla duyumsayabilir. ' Düşüncenin ne yöne doğru evrileceğini kimse bilemez' diyen aynı Martin Heidegger; felsefesini devam ettirecek gelecekteki bir kişiye de selam çakar. Bu tür selamlamaların en görkemlilerinden biri de hiç kuşkusuz Heinrich von Klost'ın 'Ben, şu an burada olmayan birinin karşısında bir adım geri atıyorum ve bin yıl öncesinden onun ruhunu saygıyla selamlıyorum' sözleriyle adı, sanı bilinmez ama zihni düşlenerek kestirilebilen kişiye gönderdiği selamdır. Bizden bir örnek verecek olursam. Örneğin İsmet Özel, kendisinden başka kimseyi görmez. Kendisinden sonrası için asla bir düğüm de atmaz. Çünkü kadere bırakır. Lakin insan zihni öyle bir şey ki varlığını taşıyan kişiden gayrı da olsa yapacağını yapar. İsmet Özel'in kendisinden sonraya kendisi adına selamı yoktur ama zihni adına vardır. Özel, bir şair olarak 'Kapalı kızlar felsefe bilmelidir' tespitini acaba neyi kast ederek yapıyordu. Gelecekteki bir şiirsel öze ve zihne göndermede mi bulunuyordu? Bence öyle yapıyordu.
Yeprem Türk