23 Ağustos 2021 Pazartesi

Medeniyetçi görüş vs.

 

Medeniyetçi görüş Avrupa'da, Avrupa'nın yükselişe geçtiği tarihlerde (14. ve 15. Yüzyıl) ortaya çıkmıştır. Ve sonra Avrupa'yı vitrin olarak dünya insanının önüne taşımıştır. Elbet biraz paradan biraz görgüden, sosyal terbiyeden, bilgiden; biraz da aristokrasiden ibaret.

 

Ama daha öncesinin lümpen Avrupa'sını da toparlamıştır. Yasalaşmaya ve kültüre önem vererek sokakları ve kamu alanlarını da kendileri için güvenli ve sistemli hale getirmeye çalışmışlardır. Bugünkü Avrupa'nın her açıdan oturmuş sosyal yapısında medeniyetçi bakışın emeği vardır.

 

Medeniyetçi bakışın sorunlarından biri onun alt yapısındadır ve ona kaynaklı eden paranın sömürge ekonomisine dayanmasıdır. İkincisi de medeniyetçiliği belli kalıplar içinde algılayarak başkalarıyla paylaşmamasıdır, medeniyet üzerinde bir tekel kurma çabasıdır.

 

Medeniyeti takip etmek istiyorsan parayı takip et, demiş E. Pound. Ama parayı takip etmek istiyorsan da sömürgeciliği takip etmek gerekiyor. Avrupa medeniyeti, sömürgelerden elde edilen ganimetler üzerine kurulmuştur, bu ganimetler bittiğinde Avrupa'nın medeniyetçiliği de sona erecektir. Bu türden bir medeniyetçilik bir teori medeniyetçiliğidir. Kendini devam ettirmek için İsmet Özel'in deyimiyle hem acımasız olacak hem de Akif gibi söylersek tek dişi kalmış canavara dönüşebilecektir.

 

*

Biz medeniyetçi miyiz? Elbette medeniyetçiyiz. Ama bu kavramı biz Medine medeniyetçiliği anlamında kullanıyoruz. Ahlâka işaret ediyoruz.  Yani sırf teori medeniyetçisi değiliz, insanlara yardım etmemizi emreden bir dinin medeniyetçisiyiz. Ve bu kavramı takip ederken parayı takip etmiyoruz. Çünkü bizim medeniyetçiliğimizde burjuva yoktur. Havas vardır. Burjuva olmanız içi para gerekir; ama havas olmanız için tam tersine bir riyazet, terbiye lazımdır. Aslında medeniyet, İsmet ÖZel'in kültür için kullandığı deyişiyle bir işi yaparken başkalarına keşke ben de bu işi böyle yapabilsem dedirtmesinde yatar. Zaten Peygamber Efendimiz bir işi yaparken güzel yapmamızı buyurmuştur. Bu işi kimler güzel yapar? Bilenler: Nebiler, tabiun ve havas; Avrupa içinse aristokratlar.

 

Her medeniyetin içinde mutlaka öncü bir çekirdek kadro vardır. Biz bunlara öğretmen kuşaklar diyoruz.

 

Y. Türk