14 Aralık 2020 Pazartesi

&

 

Emevîlerle birlik, halifeliğin saltanata dönüştürüldüğü söylenir. Halifelik, ümmeti temsil eder. Saltanat  ise temel itibariyle kabilevî olanı. İbn-i Haldun; devlet ve iktidarın, deneyim ve gözlemlerinden yola çıkarak, asabiyye kuvvetiyle doğduğunu yazmıştır. Aslında saltanatla kabilevî olan arasındaki sıkı bağı da göstermiştir.

Ona göre iktidarın başlangıçları kabilevîdir. Ama daha sonra da halk bu kuruluş aşamasını unutup iktidarı benimser. Ama bu benimsemede iktidarın, kabilevî olanı aşması ve genelleşmesi önemli bir etkinliktir.

Kureyş kabilesinin, M.S. 440 yılında Mekke’yi alması önce kabilevî asabiyye iledir. Ama Kureyş’in Mekke’de tüm halka açık bir katılım siyaseti uygulaması onu kabilevî asabiyeden kurtarıp medenî sahaya taşımıştır. Kureyş, toplayan toparlayan manasına gelen bir kelime. Kureyş demek birlik demektir, şehirdeki herkes demektir. Kureyş’in önderliği bu nedenle herkes tarafından benimsenmiştir. Efendimiz’in ‘imamlar Kureyş’tendir sözü’ toplumdaki ortak duyguya ve ideaya vurgu yapar.

Osmanlıda oluşan saltanat kavramı da bir bakıma Kureyş’in siyaset anlayışını temsil eder. Kabilevî olandan başlar, medeniyete ve halifeliğe sıçrar.

 Yeprem Türk