30 Temmuz 2018 Pazartesi

&

Modern çağda Türkiye haritası, ekonomik- kültürel olarak resmen 1923’te Avrupa’ya açıldı. İlk kuşak  cumhuriyetçilerimiz hala sekter bir Avrupalıdır. 1960’larda Komünizm veya Sovyet üzerinden bir Asyacılık başladı. Bu iki eksen en azından siyasi arenada epey didişti. Ve arkasından bu çizgiyi birleştiren Avrasyacılık aksı ortaya çıktı. Ayrıca bu adlandırmadan rahatsız olan Atlantikçilerimiz de var. Bugün bu geniş, karmaşık mantık  üzerinde ilerlediğimiz gözükse de gittikçe Asya’ya doğru çıkan bir patika 
üzerindeyiz.  

Avrupa ya da Asya çağı. Ya da Atlantik çağı. Aslında bunların hiçbiri de tamı tamına Türkiye’nin çağı değiller. Kök itibariyle ruhumuzun kaynağından gelmiyorlar. Almanlar ve İngilizler dünkü Avrupa çağının öncüleri iken, bugünkü Asya çağı dediğimiz yordamın taşıyıcıları ağırlıklı olarak Çin ve Rusya’dır. Ardından Türkiye gelir.

Türkiye’nin bu tür yaklaşmaları ve uzaklaşmaları sadece günün koşulları içinde gereksinimlerini karşılama, kendini tahkim etme ve büyük İslam çağına hazırlık yapmaktan ibarettir.

Gelecekte, İslam toplumu bu adların dışında daha derin ve görkemli bir yapı ve isimle neşet edecektir

Y.Türk