9 Haziran 2017 Cuma

V



İslam’ın ilerleyişi Osmanlının çöküşe geçmesiyle kesilmişti. Osmanlı; Mekke ve Medine’de başlayan İslam teşekkülünün son sınıra erdirilmiş halidir. Osmanlıdan sonra İslam ilerlemedi, gerilemeye başladı.

Kurtuluş Savaşı ile bu gerileme, Anadolu’da sabitlendi. Fakat vesayet ile yönetilen bir ülke konumuna düştüğümüz için bu sabitlenme teması pek anlaşılamadı. 15 Temmuz Direniş ile bu durum idrak edildi ve tekrar ilerleme ruhuna geçiş yapıldı.

Bugün İslam topraklarında meydana gelen krizlerin anahtarını çözecek altın bir kilit gibi durması bundan 15 Temmuz Direnişi’nin.

15 Temmuz Direnişi, çağımızda birçok ülkeye ilham vermiş görünüyor.  Örneğin Katar’ın ABD’nin öncülüğünde kurulan vesayet ideolojine hizmet etmeğe rest çekmesini sağlayan şey aslında 15 Temmuz Direnişi ruhunun derinliklerinde yatmaktadır. Diğer başka İslami oluşumların da bu tema etrafında beslenebileceği bir  prototip olarak durmaktadır, bu ruh. Üstelik bu prototipin, Batılı sömürüye karşı koyan ilk modern örnek olması dikkat çekicidir.

Hemen güneyimizde yer alan güvenli bölgelerin kurulmasında, oradaki Müslümanların en azından yeni bir siyasi organizeye geçmesinin temelinde 15 Temmuz Direniş ruhuna duyulan güven yatmaktadır yine.

Katar da son tahlil de Batılı sömürgeye karşı çıkarak 15 Temmuz Direnişi ruhuna uyum sağlamış görünüyor.

15 Temmuz Direniş ruhu, yeni bir yapılanma olarak siyaset sahasındaki konumunu bundan sonraki yıllarda daha da konuşturacaktır. Etki sahasını genişletecektir.


Y. Türk