24 Eylül 2016 Cumartesi

?

Benim şiirlerimde kullandığım bir iyi ayı bir de kötü ayı metaforu vardır. İyi ayı; biraz metafizik tavırları olan ve kötü ayıya nazaran oldukça yumuşak, merhametli, acımalı bir ayıdır. Hatta uhrevi çizgiler bile taşır bu ayı üzerinde. Şimdi diyeceksiniz, bu ne demek. İyi ayıyı, samimi ama yeteneksiz siyaset manasında kullanıyorum. İyi ayı: kırıp dökmek istemiyor, iyilik ve inşa ehli olmayı umar, ama yine de sakarlık ehlidir. Ayı ayıdır sonuçta. Kırar saçar, niye kırıp döktüm diye de bir kenara geçer ağlar, günah çıkartmaya çalışır. İşte temiz kalpli ama yeteneksiz siyaset dediğimiz şey böylesine narin bir ayı.  Bu, sadece insanlığın bir kısmı.

Karşı taraftaysa, dünyayı,  hayatı yaşanmaz  hale getiren kötü ayılar var. Amerika, İngiltere, Almanya.... Ve bunları bu mantıkta yol yürüten kötücül Batı felsefi. Batı siyasası, Batı ekonomisi, Batı sosyolojisi. Kısacası insanı hem içerden hem dışarıdan yağmalayan  acımasız kötü ayılık.

Hülasa şu an için dünya iki telden çalıyor. Daha doğrusu yaşamda iki sendrom var. Biri kötü ayılık diğeri de mazlumları tutan kollayan, irfan yoksulu, kalbinde zerre kadar kötülük taşımayan, derinliksiz ve yeteneği sakarlığa meyilli iyi ayılık.


İşte güzel 15 Temmuz Direniş ruhu, bu iki ayılık durumuna da meydan okuyacak bir şekilde doğan derin bir Diriliş ve Kuruluş ruhudur. Medeniyet mayamızdır.

Yeprem Türk