10 Mart 2016 Perşembe

Kimler Ne Olur?

Kader kimleri, nelerin ellerine doluyor. Ülkeler, medeniyetler, insanlar, toplumlar niyetlerine göre bir şeylere hizmet ediyorlar. Kimi maddeyi kral yapıyor, kimi putlarına put ekliyor. Kimi şirazesini kaybetmiş serseri mayın gibi dolaşıyor. Kimi yıkılan izzetleri, onurları toparlamaya çalışıyor, kimi adalet diyor, kimi yıkım diyor, kimi de bu başıbozukluğun ve kirliliğin sonsuz gibi  gözüken evreninde merhametten, medeniyetten bir insanlık ülküsü oluşturmaya çalışıyor. Kimi, ülkesine ihanet ediyor.  Yani, kim ne niyetle yola çıkmışsa Allah onu niyetine göre bir tuzağa ya da kurtulaşa vardırıyor.

Dünyanın hiçbir kavmi, hiçbir ülkesi hatta hiçbir ideolojisi bu çarpılmışlıktan ya da kurtulmuşluktan ari değildir. Rüzgar herkesin kendi fıtratı, davranış ve tutumlarına göre esmeye devam ediyor.  Amerikalıların dünyada esen rüzgarı Amerikalılarındır. İran'dan esen yel İran'ındır. Türkiye'den kımıldayan esinti bizimdir.  Allah bizi şu an öyle bir zaman ve mekan içinde gösteriyor ki adeta herkes kendi mahşerini kendi eylemlerinin sonucu zemininde yaşıyor. Evet, mahşerdeyiz.  İnsan, içini ve ülküsünü, kendisini görüyor, onunla yüzleşiyor, onu yaşıyor.  Yüzyıl önce evrenin topraklarına ekilen fikir ve niyet tohumları, geçen yüz yıllık bir dönemden sonra hasat ediliyor.

Gelecek yüzyılların hayat hakkını işte bu hasat ve bu hasata göre alınacak konum belirleyecek. Bazı fikirler, doğruluyla ve şerefiyle ayağa kalkacak. Bazı tiyniyetsiz ideolojiler de çarpılmışlar kervanına katılacak.  Ülkesine, insanlarına, medeniyetine  ihanet edenler,  kendi ihanetiyle yüz yüze kalacaklar.

Batılı ülkeler örneğin, düşünce sistemlerinin tufanına tutulacaklar. Maneviyatları bittiği gibi bu ülkelerin maddi tarafları da eğilmiş, bükülmüş durumdadır. Kader onlara aslında şöyle diyecek.  İşler düşündüğünüz gibi değildir, iç yoksa dış da yoktur.  Formel bir kıyamettesiniz işte.  Önce ruh sonra milletler ortadan kalkarlar işte. Siz tam da bu ayrımdasınız işte.

İslam ülkesi İran. Bize karşı Rusya ile işbirliği içinde olmasaydı keşke. Şiiliği yayma şehvetine engel olabilseydi. Tatlı bir rekabet, lazım olan buydu İran ile Türkiye arasında. Nasıl Amerika ve Avrupa uygarlıkları Hristiyanlığın farklı yorumları olarak bir denge üstünde  gidiyorlarsa İran ve Türkiye'de İslam'ın farklı yorum ve medeniyet tipleri şeklinde yol alabilirlerdi.   

Oysa biz kazanırken İran da Suud da kazanırsa biz o kazancı benimseriz. Kişilik milleti tutumumuzdan dolayı biz böyle düşünürüz.  Doğu'nun hiçbir kavmine, toplumuna karşı ufak bir art niyet  taşınamaz. Şiiler de dahil. Şiicilik yaparak can alanlar, Allah'ın kırbacına layıktır.Zaferimiz herkesin zaferidir, denmelidir. Bu ise Çanakkale'deki savaşın verdiği ümmet bilincinin ruhu, maneviyesi, hediyesidir.


Yeprem Türk