
Dünyanın
hiçbir kavmi, hiçbir ülkesi hatta hiçbir ideolojisi bu çarpılmışlıktan ya da
kurtulmuşluktan ari değildir. Rüzgar herkesin kendi fıtratı, davranış ve
tutumlarına göre esmeye devam ediyor.
Amerikalıların dünyada esen rüzgarı Amerikalılarındır. İran'dan esen yel
İran'ındır. Türkiye'den kımıldayan esinti bizimdir. Allah bizi şu an öyle bir zaman ve mekan
içinde gösteriyor ki adeta herkes kendi mahşerini kendi eylemlerinin sonucu
zemininde yaşıyor. Evet, mahşerdeyiz.
İnsan, içini ve ülküsünü, kendisini görüyor, onunla yüzleşiyor, onu
yaşıyor. Yüzyıl önce evrenin
topraklarına ekilen fikir ve niyet tohumları, geçen yüz yıllık bir dönemden
sonra hasat ediliyor.
Gelecek yüzyılların hayat hakkını işte bu hasat ve bu
hasata göre alınacak konum belirleyecek. Bazı fikirler, doğruluyla ve şerefiyle
ayağa kalkacak. Bazı tiyniyetsiz ideolojiler de çarpılmışlar kervanına katılacak. Ülkesine, insanlarına, medeniyetine ihanet edenler, kendi ihanetiyle yüz yüze kalacaklar.
Batılı
ülkeler örneğin, düşünce sistemlerinin tufanına tutulacaklar. Maneviyatları
bittiği gibi bu ülkelerin maddi tarafları da eğilmiş, bükülmüş durumdadır. Kader
onlara aslında şöyle diyecek. İşler
düşündüğünüz gibi değildir, iç yoksa dış da yoktur. Formel bir kıyamettesiniz işte. Önce ruh sonra milletler ortadan kalkarlar
işte. Siz tam da bu ayrımdasınız işte.
İslam
ülkesi İran. Bize karşı Rusya ile işbirliği içinde olmasaydı keşke. Şiiliği yayma şehvetine engel olabilseydi. Tatlı bir rekabet, lazım olan buydu İran ile Türkiye arasında. Nasıl Amerika ve Avrupa uygarlıkları Hristiyanlığın farklı yorumları olarak bir denge üstünde gidiyorlarsa İran ve Türkiye'de İslam'ın farklı yorum ve medeniyet tipleri şeklinde yol alabilirlerdi.
Oysa biz kazanırken İran da Suud da kazanırsa biz o kazancı
benimseriz. Kişilik milleti tutumumuzdan dolayı biz böyle düşünürüz. Doğu'nun
hiçbir kavmine, toplumuna karşı ufak bir art niyet taşınamaz. Şiiler de dahil. Şiicilik yaparak can alanlar, Allah'ın kırbacına layıktır.Zaferimiz herkesin zaferidir, denmelidir. Bu ise
Çanakkale'deki savaşın verdiği ümmet bilincinin ruhu, maneviyesi, hediyesidir.
Yeprem Türk