Türkiye’de fikir, değişim
göstermiştir. Bugün kültürcüler ve medeniyetçiler şeklinde fikir ayrımı yapmak
imkansız. Üstelik bizim özellikle edebiyat dünyasında görmeye alıştığımız Anadolucular ve Medeniyetçiler çizgisi farklı bir boyutta, tek bir
çizgiye gelmiştir. Hem kültürü hem medeniyeti içinde taşır bu çizgi. Kültür ve
medeniyet, denizlerin kavuştuğu yerdedir. Ortamdaki edebiyat dergilerinin
iki farklı yol çizerek kendilerine bir alan açmaya çalışmaları bir karşılık da bulmayacaktır. Mesela Nurettin Topçu, Mustafa Kutlu hatta İsmet Özel ayrı bir
kanalda toplanmış, Necip Fazıl ve Sezai Karakoç’un inşa ettiği medeniyet
çizgisi de karşı tarafta yer almıştı. Bu ayrımın uç noktaları bugün kültürde de
medeniyette de marjinal konumda. İnsaniliği zorluyor.
Medeniyet ya da kültür nefretine gelinmiştir bu noktada. Topluma nefes hakkı
tanıyan kültür ve onun kabuğu medeniyetin ürettiği sosyoloji bu tavırla sekteye uğramıştır.
Birine uzayda yaşamak diğerine de bir tarih saçması olan avcılık yakışır artık.
Bugün görüyoruz. Kültür ve
medeniyet çatışmasının ne kadar boş olduğunu. Medeniyet olmadan kültürün bir
işe yaramayacağını.Şu an itibariyle Nurettin Topçu’nun da Mustafa Kutlu’nun da
Sezai Karakoç’un da Necip Fazıl’ın da aynı kumaşı farklı uçlarda dokuduklarını
görmek lazım. Hepsi aynı desenin farklı zaman ve yerdeki fikir işçileridir. Mehmetli Milleti
kumaşının farklı coğrafyalardaki dokuyucularıdır. Kuruluş için sadece bir
üstada bende olmak tehlikelidir, dememiz, bundandı. Asıl manzarayı görmeye
engel olabilir, kör edebilirdi bu. Konu Mehmetli Milleti’dir.
MEHMETLİ MİLLETİ’NİN BAYRAMI
MÜBAREK OLSUN
Adem Kalan