Modern Avrupa şiirinin ve felsefesinin alt yapısını
çoğunlukla bu yasak meyve algısı düzenlemiştir.
Son yüzyılda, bir dönem dünyayı kasıp kavuran Ekzistansializm de bu düşüncenin en önemli evresidir. Bu felsefe içinde insan adeta yasak meyve vazifesi görür. Buna göre insan dünyaya fırlatılmıştır, sahipsizdir, bunalımlıdır, umutsuzdur, bulantı içindedir. Hiççilik düşüncesi de buradan türetilir.
Ekzistansiyalistlerin sistemleştirdiği varoluşçuluk lanetlenmiş bir yasak meyve varoluşçuluğudur.
Örneğin Baudelaire’in
Şer Çiçekleri, aslında yasak ağacın
çiçekleri gibi duruyor. Bu tür varoluşçuluğun
en büyük destanıdır.
Ah
keşke bir engerek yılanı doğursaydım,
Bu
garip yaratığa meme vermek yerine!
Günahımın
cezası ile bak doldu karnım,
Lanet
olsun bir anlık zevklerin gecesine!
*
Oysa insan yasak meyve yemeden de çağ açabilir.
Yeprem Türk