19 Kasım 2020 Perşembe

BUZDOKUZ. Sayı 1


BUZDOKUZ. Sayı 1. Dergiyi Hakan Şarkdemir ve Hayriye Ünal çıkarıyor gibi. En azından Buzdokuz’un şiir anlayışına bu iki ismin sanat yordamları hâkim. Kökende Dada’ya bağlı olduklarını izhar ediyorlar. Hâlâ şairlere torbadan kelime çekmeyi öneriyorlar. Dada hareketi ilginçti. Bizim halk şairlerimiz bu şiir akımına tanıklık etselerdi,  kısa yollu adlandırma alışkanlıklarının bir sonucu olarak Dada’ya, Tombala Şiir diyebilirlerdi.   

2020 yılında Türkiye’de çıkan bir derginin bu akımı kök kabul etmesi ve sırtını ona vermesi hayli ilginç. Epey de bir gericilik.

Bu akımın halk içine etkisi hipy'ler çıkarması ile olmuştu. Yani Dada’nın sonucu: Hipy’lerdir. Onlar da yaptıklarının bir manasının olmadıklarını anlayıp hayal kırıklıkları içinde mistisizme, anlama yöneldiler. Yaralarına ilacı orada buldular. Yücel Kayıran’ın bir dizesinde dediği gibi ‘Anlam insanı iyileştirir’.

 

Hakan Şarkdemir’in ‘İleri Şiir’ kavramı var dergide. Ve ileri şiiri şöyle tanımlıyor, Şarkdemir.  1. Kültürel habitusa karşıdır. 2. Hiçbir estetik ve politik muhite bağlanımı yoktur.  3. Yıkmak barbara özgü bir eylemdir. İleri Şiir egemen dili yıkar.

Bu ifadeleri kültürel habitusa karşılık bakımından ölçelim önce. İleri Şiir ifadesi, modernizmin ürettiği ileri toplum, ileri düşünce vb. fikir havuzunun bir devamı, bir ifade biçimidir aslında. Kavram olarak içine doğduğumuz anlayışa mahsustur. Tabiî Batı’nın kültür sahası içinde ya bu habitus, ona bir şey demez Şarkdemir, terakkisinin bir gereği olarak.

 

Hiçbir estetik ve politik muhite bağlanımı yoktur. Bu bağlamda Hakan Şarkdemir, İleri Şiir adına tüm söylediklerine işte Deleuze de böyle düşünür, Clegg ve Guttmann’in söylediği şu cümleler de yazımı ve düşüncemi destekler mahiyetinde referanslar getirmiş şiir düşüncesine. Madem tüm estetik ve politik muhitleri reddediyorsun, neden görüşünü bu şairlerin ve sanatçıların görüşleri üstüne bina ediyorsun. Onları da ötelemen gerekmez mi? Gerekir elbette.

Hâkim estetiğin reddini en iyi yapan kişi: Şems’tir. Şu, bunu dedi; bu şunu dedi’ yi bırakıp ben ne diyorum, derdine düş, anlamında şeyler söylemiş, Şems. 

 Dergide öne çıkan diğer bir öneri de: Şiirin çıkmazda olmakla ilerleyeceği düşüncesidir. Bunu da zaten Turgut Uyar’dan biliyoruz. 

Yama Şiir için de Buzdokuz bir şeyler söylemiş. Onu konuşmak bile abes. Osman Serhat Erkekli, benim bir şiir kitabımdan dizeler seçerek Olağan Şiir’in son sayısında (16) bir Yama Şiir yapmıştı. Yazdığı demiyorum, yaptığı yama şiirdi Erkekli’nin.  Eskiden beri olan bir şey bu, bizim şiirimizde. 


Yeprem Türk