Hayatı, yeryüzüne bereketli başaklar gibi
doğar.
Savaş’ın salât hali, fetihlerden nüsha olur.
Düşünün onu dağlarda, zikir sesi ve kar.
Onun için, düşmandan korkup kaçan ayak,
nankörlük aletidir.
Bazen şöyle olursunuz: Önünüze kuş gibi. Halkınızdan kanadı kırık ahlar fırlar ve Fetih suresi gibi cenk edersiniz.
Kılıcı yazıp okumuştur, fetih mektebinde.
Kılıcının göklerden gelen aklı var.
Muradımızın ordusunu kurmuştur.
Fetih Suresi söylemiş, o yapmıştır.
Bu ulu eren dağ başlarında Mekke, Medine’nin
Allah’ıyla gezmiştir.
Gönlü; halka yayılmış, Çeçenistan olup
kamulaşmıştır.
Çeçenistan’ı silkeleseniz, dağlar ovalar
dökülür ama erenimizin cesur ve mesut yüzü kalır.
Çünkü erence olanlar, kolay söndürülemezler.
Ve erenler, fani olana hak verirler.
Kollarına bakan gözlerle, derler: Ey hep veren eller, bir gün sizi de verirler.
Y.Türk