Dergiler; dilin, sözün,
sanatın, fikrin büyüdüğü evler, ocaklardır. Ve her çağ, kendi dilini yine kendi
dergilerinde konuşur. Zamana göre farklılaşan dergi isimleri ve formatları da
aslında farklılaşan çağın gereğidir. Sanat ve fikirde de her şey gibi, su akar
yolunu bulur sonuçta. Yani yeni dergiler doğar eski dergiler yaşlanır da. Bazı dergiler, Dehr’in helakına uğramasını ve
zamanının geçmesini yaşarken; yine aynı dehr yeni dergilere kan verir, can
olur.
Gerçi dergi çıkarmak
matbuat noktasında kolaylaştı. Ne var ki, aynı kolaylığın şiir yazma açısından
düşünenler de var. Bize göreyse, dergi yayımı noktasında gelişen teknolojik
imkanların şiir sanatına pek katkısı yok. Çünkü şiir üretmek bin yıl önce ne
ise şimdi de odur. Bu nedenle aşağıdaki açıklamayı yazmak zorunda kaldık.
Aslında bu sene, pek
fazla şiir bulamadık, dergilerde. Şiir diye yazılanların çoğu çocuksu
sayıklamalar ve sonsuz tekrarlamalar. Başkalarından tevarüs edilmiş, sonsuzca
yinelemesi yapılabilecek gereksiz şeyler. Çoğunun ne şair açısından ne dil ne
de şiir sanatı zaviyesinden pek kıymeti yok. Bunların da dolayısıyla bir
yıllığa alınma değeri taşımadığına karar verdik. Çünkü biliyoruz ki şiir sanatı
bambaşka bir şeydir. İçinden gerçekten şiir akan ile bazı ufak numaralar
sayesinde şiir kotarını aynı kefeye koyamazdık. Tersini yapsaydık da şiir
sanatı adına vebale girecektik. Örneğin İsmet
Özel, genç yaşlarında, askerlik yaparken, şiir yazmaya vakit bulmak için
sağlam bir dişini çektirmek zorunda kalmıştı. Yani şiir meselesi biraz da böyle
bir şeydir. O yüzden bu yıllıkta fazla şair ve şiir bulamayacaksınız.
Kuruluş Dergisi