Sezai Karakoç yazmayı bıraktı, sadece konuşması gerektiğini bildiği mevzular üzerine konuşuyor. Diriliş Partisi şubeleri Sezai Karakoç için beyan yerleridir. Ve Sezai Karakoç, kendi konusuna o derece hakim ki Diriliş geleneğini bu yaşında sapmadan sürdürüyor. İtikadındaki uyumu devam ettiriyor.
Nuri Pakdil, ara ara sosyal medyadan bir şeyler paylaşıyor. Edebiyat dergisinin ana
direği olarak yaşadığını hala hissettiriyor. Sözünü başladığı gibi bitiriyor.
Yani ikisi de bir denge üzerinde gitti, gidiyor.
İsmet Özel'de denge sarsılır gibi oldu. Şimdilik İstiklal
Marşı Derneği’nde yazılarına ve eylemlerine devam ediyor, Özel. Aslında
İsmet Özel, saklandıkça güzelleşiyor, değerleniyor.
Demek istediğim şu:
Cemil Meriç, Konfüçyüs’un neredeyse bir ömür et yemediğini ve bu hususta
riyazet sahibi olduğunu söyler. Ancak arkasından acıklı Konfüçyüs’ün de
ölümünün, son demlerinde yediği domuz etinden kaynaklandığını ekler. Bunu
şunun için söylüyorum. Birçok alim ve entelektüelin hayatının bu Konfüçyüs’ün bu anlatılan durumuna paralel seyir gösterdiği bilinir. İnsanın Siyak ve sibak arasındaki uyumu koruması zordur. Her alime ve filozofa nasip olmaz, bu. Fethullah
Gülen’den tutun Harun Yahya’ya kadar bu çerçeveyi genişletmek mümkündür.
Adem Kalan