7 Mayıs 2016 Cumartesi

KADİM DURUŞ


Kuruluş dergisi ziyadesiyle şifahi bir dergi gibi duruyor. Ama bu, o anlamda bir şifahilik değil. Kütüphanelerin kendi özgül alanına hapsedilişi, ilmin taşınmayacak kadar çoğullaşması belki de çoğu kez gereksizleşmesi insanları pragmatik  davranmaya itti. Ama bana öyle geliyor ki, bilimin ve sanatın aşırıca ve ayrıntılarla uzmanlaşmaya gitmesi, disiplinler arasında bütünlüğü de koparttı. Toplumun her bir alanı ve disiplini kendi içinde ayrı bir dil oluşturarak ayrı kompartımanlara ulaştı. Bir zihniyeti yani tüketti. Belirttiğimiz şifahi kültüre erişme ise bu dağılan zihni yapıyı veya bütünlüğü tekrar toparlamak adına Doğu karakterlidir. İkinci şifahi dönem dediğimiz çağımız, bence Doğu’nun söz söylemeye başlamasının bir başlangıcıdır. Çünkü Batıcı başlayan modern zihniyet ,hayatın asgari olarak sahip olması gereken bütünlüğünü dağıttı, atomlarına dek ayrıldı. 

Mehmetli Devleti adlı uzun bir şiir yazmış biri olarak söylüyorum.  Şu aralarsa Türkiye üstüne şiir yazıyorum. M.D., Türkiye’nin karşıtı ya da o olursa bu olmaz şeysi değildir. Selçuklu, Osmanlı, M.D. ve Türkiye arasında içerikte bir anlam farklılığı yok. Türkiye de M. D. de olur yani. Sanırım M.D. ‘yi bana söyleten de Kuruluş’un ayaklarının bu şifahi sütun üzerinde olmasıdır. Şifahi kültürden bakarsanız Türkiye, Mehmedi bir devlettir, Osmanlı Mehmedi bir devletti, Selçuklu Mehmedi bir devletti. Milletimiz daim Mehmedilerdi. Siyasa da kültür de devletin içinde barınan dünya da yüzyıllardır bu derin kökle hep kan tazelemiştir,  doğru olan durum budur. 

Y.Türk