Konumuz Fayrap. Sayı 81. İlk metin Eren
Safi’nin yazısı. Gençleri uykudan uyandırır. Okunmalı. Münafıklık üzerinedir
metin. İmzacı akademisyenlerden tutun, üç beş ay önce İç Anadolu Bölgesinde
Ermeni illeri şeklinde iç başlık atan Zaman gazetesine kadar uzayan bir ihanet
çemberini kapsıyor. Son zamanlarda yaşananları kavratıyor.
Fayrap’ın şiirleri bilindiği gibi.
Neo-epik şiirler. Kolay söylenir, bu arada basit, gereksiz şeyler de şiire
sızabilir tabii. Bazı yerlerinde dağılırken şiirler bazı bölümler de etkili
şekilde yoğunlaşıyor. Esma Güneş’in ‘Aksaray’a ulaşmak kolaydır/ İnsanlar
kolay der metro için/ Hayatın zor olduğunu söyler bu bize demesi aslında neo-epik şiirin
mantığını ele veren önemli dizeler. Yalın, direkt ve otantik. Eminim dünyaya
ayak basan ilk insan da metro hakında falan konuşsa böyle ifade ederdi durumu.
Elyasa Koytak’ın ‘Uçsuz bucaksız dokuyor herkese yetecek kadar/ herkesi
çağıracak kadar kazançsız kendisini’ gibi mısraları var. Buradan Neo-epik
şiirin nefesini başka başka yerlere doğru yenilediği çıkarılabilir ancak benim
şiir algımdan yine de çok ayrı şey bu.
Fayrap’ın hikayelerini okumadım. Nasıl
Dergah’ınkini de okumuyorsam. Artık hikaye metinlerine bakamıyorum. Fikir
gibi etkili olmadığı sürece. Güçlü şahsiyet güçlü hikaye. Yan yana çünkü.
Salih Can