Değişik açılardan her daim İslam milletinin önünü
açan şiirin, modern çağda, değişik akıl
sahipleri tarafından artık bu görevine son verilsin isteniyor. Sırf bu yüzden,
dün de II.Yeni hareketini yok saymıştı aynı kafa. Ancak nafile bir çabadır, bu. Şiir görevini
yapmaya devam edecektir. Türk şiir tarihinde bu görevi gören akımlardan bir
tanesi de Neo-epik şiir akımıdır. Neo-epik şiir ile Türkiye’nin kıpırdanışı
aynı zamana denk gelir. Ve bu boşuna değildir. Geleceğin silüetini şiir verir,
bizde. Epiğin, neo-epik şiirle, modern hayata tekrar doğrudan girişi ve
Türkiye’nin belli açılardan kıpırdanışı ayrı şeyler olarak düşünülemez.
Doksanlarda Türkiye ve şiir birlikte bir dönüş yaşamışlardır. Anadolu insanı,
burjuvanın siyaset üzerindeki etkisini kırarak Türkiye’nin canına nasıl can
katmışsa, şiire de bu ruhu Neo-epik şiir akımı üflemiştir. Aslında bu açıdan
bakılırsa, birçok alanda, temelde bir Anadolu devrimi yaşanmıştır, ülkemizde.
Neo-epik akım da, bir Anadolu şiir akımıdır, nihayetinde. Bir Anadolu
hareketidir.
(Kuruluş Dergisi sayı 4'ten)
Yeprem Türk