24 Nisan 2014 Perşembe

DEVLET ŞİİRİ ve DEVLETÇİ KUŞAK


Bir kitabında Cemal Süreya, bazı şiirlere imparatorluk şiiri demişti. Aslında bu bizim devlet şiiri dediğimiz şeye yaklaşık bir şey. Türk şiirinde sanırım bunu net şekilde ilk fark edenler İkinci yeniciler oldu. Mesela Necip Fazıl,  farkında olmadan yaptı bunu. Yahya Kemal baştan itibaren medeniyet şiiri derken Devlet şiirine talip olduğunu beyan etmişti. Aslında aynı şiire cumhuriyetçilerin sahip çıkmayacağını da iyi bilen yine kendisiydi. Bu yüzden biraz cumhuriyetçi figürlerle de beslemeyi ihmal etmedi şiirini. Dini değerlere platonik olarak bir yaklaşım göstermesi bundan.   Ama Akif’le birlikte bu damarı cumhuriyet şiirine sokan iki önemli şairden bir tanesidir, Yahya Kemal. Akif, şiirini cumhuriyete göre restore etmedi. Bunun bedelini ağır ödedi.   Asıl imparatorluk şiiri, yani bu toprakların tarihi, dil olarak Sezai Karakoç’la huruç etti. Bu yüzden son yüzyılın imparatoru, şiirde ve düşüncede Necip Fazıl ve Sezai Karakoç’tur. Cumhuriyet şiirinde, medeniyet şiirinin geniş çapta ilk kez, bir peygamberler tarihi olan Hızırla Kırk Saat’le tekrar canlanması aynı etkiye bağlıdır. Oğuz Türkçesini ilk kez ihya eden Yunus’tur ve ikinci kez inşa eden Sezai Karakoç’tur.  Biraz melezlik de var  cumhuriyet dönemi şiirinde.  Cumhuriyet - devlet melezliği.  Üstümüzdeki cumhuriyet etkisi giderek azalıyor da diğer yandan.  Bir yerde boğulurken diğer bir yerde nefes almaya benzetebiliriz bu hali. Mesela sıkıntılarımıza rağmen, içimizde güler yüzlü bir sevinç var. Kuruluş dergisiyle cumhuriyetten çıkarken Ergenekon’dan çıkıyor gibiyiz. Üstümüzdeki tere, toz toprağa rağmen mutluyuz. Geçenlerde Akatalpa  dergisinde Osman Serhat, bizi birlikte anmıştı.  Zafer Acar,  Aykut Nasip Kelebek, Abdullah İlhan, Selim Sina Berk. Ve beni.  Devletsi his ve düşüncelerle Devlet şiiri yazıyoruz aslında.  Hem cumhuriyetin ekonomi, toplumsal hafıza ve şiirde kayış attığını hapis ve idam korkusu yaşamadan resmen dillendiren ilk kuşağız.Yani bir bakıma Kuruluş kuşağı da sayılırız.

y.t.




(Konu ayrıntılı bir şekilde Kuruluş dergisinde olacaktır)