7 Temmuz 2017 Cuma


İrfan ve kültürde dalgın
Bilgide ilahiyatta dağınık
İblise karşı yetenek yok
Bitin kirin içinde kavmin
Şiir  hala sanat, onu ihya et
Dağ suları altında millete kese diye at
Göğsündeki o ilham o önemli hat
Kalp kapakçığında kocaldı yaşı kaç
Ne dile geldi ne yüzünü gördün
Sesini ve uykularını ona aç



y.t.

2 Temmuz 2017 Pazar

ONLAR TERSİNİ YÜRÜDÜLER, BİZ DOĞRUSUNU YÜRÜMEK İÇİN YÜRÜYELİM



‘…Aralarında hükmedersen adaletle hükmet. Allah, adaletle hüküm yürütenleri sever.’  (Maide Suresi, 42)


Niçe gibi dersek, önce Tanrı’yı öldürdüler. Şimdi de insanlığa onun armağanı olan kavram ve kelimeleri öldürüyorlar.

Dün Tanrı’yı öldüren Avrupa muktesabatını haiz kavimler, bugün de onun büyük insanlık düzeni için elzem olan evrensel terimleri ve değerleri bir bir bozuyorlar.

Nasıl mı?

Haziran ayı başında Danimarka Parlamentosu, dine ve inanca küfür ve hakaret yasasını oy çokluğuyla kaldırdı. Artık herkes istediği gibi her din ve inanca arzuladığı nispette hakaret ve küfür edebilecektir. Bu, tastamam özgürlüğün ölümü demektir.

Toplamda 18 Avrupa ülkesi, yakın bir zamanda eşcinsel evliliği yasal hale getirdi. Ve bu, en azından fikir olarak bile olsa cinsiyetin mağlubiyetine gidecek yolu zorluyor. Aynı durum  akabinde,  cemiyet ve ailenin yok olmasını beraberinde getirecektir.

Bizde ise Avrupa havzasının devamı olarak CHP, geçmişte  sulandırdığı devlet, kültür, sanat gibi birçok kavramın yanına şimdi adalet kelimesini ekliyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün yapmış olduğu adalet yürüyüşü, aynen yukarıda saymış olduğum şeylerin kabilinden olmanın yanında adalete yüklenen kadim, asli ve gerçek manayı öldürme gayreti taşıyor. Ve  medeniyet, siyaset ve kültür topraklarımızda, her anlamda bir ilk olarak yer tutuyor.

Sözüm meclisten dışarı, bu gidişat namussuzlara namusu;  hırsıza, adaleti savunma hakkı ve yüzsüzlüğü veriyor.

Oysa, terör şirketleri ve örgütleriyle iltisaklı yapıların sözde adalet araması adaletin ölümü anlamına geliyor.

İlle bir yürüyüş yapılacaksa adalet anlayışının kirletilmesine karşı onun gerçek manada ihya edilmesi için yürümeliyiz. Yürüyüş kavramının ve adaletin manasının böylece yerine oturtulacağına inanıyorum. Çünkü onlar tersinden yürüyor, biz doğrusunu yürüyelim, derim.  Bu dertte olanların bu fikri düşünmesini isterim. Bu amacı idrak için ortaya çıkacak bir kafilede ben Yeprem Türk, bir nefer olarak yerimi alırım. 


Yeprem Türk

27 Haziran 2017 Salı

NOT



Çağımın son ilhamı ikiye ayrılmış
Bu falan şaire  şu Aykut Nasip Kelebek’edir
Türk şiirinin bu iki kılıkta dolaşıyor olması elbet onların
Kalpleri kırıkların sahipsiz kızıl elmasını taşımaları hasebiyledir.



y.türk

26 Haziran 2017 Pazartesi

Baba

Seslenirse bir baba
Şehadet parmağı olun huzura kalkın
Diyesi ki: bir elinizle hep hakkı
Diğer elinizle şeytanı bilin
Hileyi bazen öpücük bazen kılıçla
Bir şekilde yerinden sökün
Sulbünüzü ateşin elinden kapın
Başımda görmek istediğim evlatlarımı yarın
Bana cehennem sokaklarından toplatmayın

Adem olun her daim adem
Onun salkımından kopun
Şiirinizde tüm insanoğullarını
Tek bir sanat çevresi yapın
Sahibine saygı uyandıran işi zanaat bilin
Çiftçiye rahmet okutan başaklar ekin
İlim irfan içinde su gibi akıp gidin


y.türk

22 Haziran 2017 Perşembe

DEMEK ...


Kavmim, böyle ne oldunuz!
Diğer insanlara olanı siz de oldunuz
Önceleri dağlardan aşağı bulutlar
Bence şalvarlı melekler gibi iniyordunuz
Dudaklarınız yarin yanağında
Gönlü imar için öpücük gibi çalışıyordunuz
Sonra bu nursuz şehre geldiniz
Belanızı buldunuz
İyi sevgi iyi iş iyi alet yok sizde
Mutlu bir hayata geri dönemezsiniz
Siz şimdi biliyor musunuz?
İnsan adlı tüfekler olmuşsunuz
Mermilerle doldurulup
Birbirlerinize takır takır sıkılıyorsunuz




y.türk

19 Haziran 2017 Pazartesi

NEFES VE İDEOLOJİ

Nefes ve ideolojiler arasın fark vardır.
Bu ayrım ölü ile canlı arasındaki mesafe kadar derindir.
İdeolojiden nefesler doğmaz; ama nefes’ten ideolojiler inşa edilebilir.
Nefes; bilgi, irfan ve hikmete yani akıl, kalp ve ruha hitap ederken; ideoloji bilgi noktasında yani kabukta oyalanır.
Nefesin, gönlü ve bilmesi geniştir; ideolojiler, sınıflar arası uçurumlarda takılır kalır.
Nefes; asırları etkileyip biçimlendirirken; ideoloji en fazla on yıl dayanabilir.
İnsan belli bir dönemde ve belli bir yerde çıkmazdaysa nefes rüzgarı yolları açacaktır. Tarihte böyle olmuştur, bundan sonrada böyle devam edecektir.

*** 
 
En iyi ideoloji, bir milleti kısmen bile olsa restore edemezken; nefes, milleti tekrardan kendi ruhunda yoğuran bir mimardır. Bir dirilticidir.

***

15 Temmuz Direnişi, bir nefes hareketiydi. Bu milletin nasibiydi. Gelecek, bu hareketten nasiplenenlerin ellerinde şekillenecektir. Gelecek asırlar ,onların asırları olacaktır. Şimdi dinamizm onlardadır. İslam’ın bayraktarlığını atide onlar yapacaktır. İslam’ın yenileri ve acar güzelleri onlar olacaktır.


y.türk